EFES ANTİK KENT ( Ephesus )

Efes Antik Kent;









Benim için sadece isimden ibaret olan eski dönemlere ait yerleşim yeri. Ta ki kendisiyle bizzat tanışana kadar.

Konuya geçmeden önce ulaşımla ilgili bilgiler vermeye çalışayım. Ben internetten bilgi almaya çalıştığım zaman çok sağlıklı bilgiler edinememiştim.

İzmir 'in Selçuk ilçesinde bulunan Efes Antik kente ulaşmak için;

İzmir 'den ziyaret etmek isteyenler,

İzban istasyonlarından Selçuk tarafına geçiş yaparak Tepeköy aktarmalı Selçuk ilçesine ulaşılabiliyor.  Selçuk garından sonra yürüme mesafesinde olan otogara ulaşabilirsiniz. Otogardan Efes için kalkan minibüslere binmeniz gerek. Bu şekilde Efes Antik Kentin kapısına kadar ulaşımınızı sağlayabiliyorsunuz. Ben Aliağa 'dan binmiş olduğum İzbanla yaklaşık 2 saatte Tepeköy'e, oradan yaptığım aktarmayla da Selçuk Garı’na 20 dakikada varmıştım. Toplamda yaklaşık 2,5 saatlik bir yolculuk yapmış oldum. Yolculuk süreleri ile ilgili bilgileri www.izban.com.tr  sitesinden sağlayabilirsiniz.


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHVLzXPyqz2rY_0yBG2N5UPw40vyFYIxr0jGpUYgC0OySAAhv4vSFFqlJpJGOiG5Y2xDzcnsVDUMV_NH_LVLQR56TP6v_4y9UIGDQLJrBAMdB4nqPPtgYjsWg7w9YsgcJW1cj_DpJwsSo/s640/izban.jpg

Şehir dışından havayolu ile gelecekler Adnan Menderes havalimanı çıkışından İzban’a ulaşabilirler ve ardından yukarıdaki adımları izleyebilirler.
Ulaşım süresi daha kısa olacaktır. Havalimanı, Selçuk ilçesine yakın bir lokasyonda  bulunuyor. Tahmini ulaşım süresi 40 dakika olmalı.

Otobüs ile gelecekler İzmir Otogarı’ndan Selçuk ilçesine yapılan otobüs seferlerini kullanabilirler; otogardan veya internet aracılığıyla bilgi edinebilirsiniz.

Bu arada Efes Antik Kentin çalışma saatlerinden ve giriş ücretinden de bahsedeyim; Yaz dönemi çalışma saatlerinde açılış ve kapanış saatleri 08.00-18.30, kış döneminde ise: 08.30-18.00. Giriş ücreti ise 60 TL. Bunun yerine
10TL gibi ekstra bir ücret ödeyerek kendinize Müze Kartı almanızı tavsiye ederim. Müze kart ile bütün müzeler ve antik kentlere ücretsiz olarak giriş ve çıkış yapabiliyorsunuz 1 yıl boyunca aktif oluyor. Öğrenciler için bu kartın bedeli 30 TL diye hatırlıyorum.

Ve artık Efes ile tanışma vakti

İzmir'e tatil için gittiğim zamanlarda sıradanlığın dışına çıkma isteğim beni, İzmir ve çevresindeki antik kentleri araştırmaya, oralarla ilgili bilgiler edinmeye yönlendirdi. Bilgi edindikçe merakım, onları görme ve gezme isteğine dönüşüyordu. Bu isteğim de ilk olarak Bergama'da bulunan Pergamon ziyareti ile gerçeğe dönüştü.

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgC_WCIxH2iz_m7_NLsbMqbfpolEMYPadVjU_3M1_skoMbm87rUuMQFpPfTySKM5LbdEEVuLOw0cnh44I6VPuyzbWAALxrZ-gDXGUhaCL7xLi1gXG3WdgIA8W3xc2EDo-7Ej_612FQc028/s640/IMG_2503.JPG
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_sQ5o46a96hW4zNgHF5muXHAz_fAhA3jYTAGtFw0NUuyhhwKaNC2rF6wxsKMkWjpZ4Q5OERr5RCAjDOux8GsxheVPW1D6SHCP-BPX-f9Pu1HMOsDZpbahd2Wf3HqL1y-o-Z5vyUb3gOU/s640/IMG_2479.JPG

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2oRjeJ4fXxMXv8UUJ8P8ubMhWaNJ1eUfLmULUZ0vF_mV6VaoJzc84RdzFpd5zw6BQXsKMMxMmLpFNNXZppzNNiJqoCzTP2H48Q6plhrbLZs4s7lpvyGhElEY7zZ40O6MvxGQhB09lV78/s640/IMG_2497.JPG


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhocjdCz9SAYWCHUgSmvKSZRVJ9mQ5EUC914Awa3K3tucEvb6RBZ4SKRZ2RKCjx9l4_ZgKcV6tl-Zq49Wem3yl2-GiRWgz-n2dL7198qJ1j9o_5M0SrzLSZhgBrrxDZqfh52Cz_gYi-5-w/s640/IMG_2501.JPG


Kendimi sonrasında Sardes antik kentinde buldum. Sardes, Manisa'nın Salihli ilçesinde bulunmaktadır. Sardes Antik Kenti çok büyük bir alana yayılmıştır ve halen kazı çalışmaları devam etmektedir.

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDyd1f6vRu_YWh7IKBKIU1WshdqoUpXVu08sFnWSHUyWgNmqmAZDcFJdgoHcFE2BmUja6AF_zdMamPR_mqFyNVptVGIMrmORlyDqwSdlNLKKQqASPm6i8Qh6FtkBhdRT_dhod6CkhmvN8/s640/IMG_2754.JPG

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitEGFfeqqQ17CbMkg4yFiojfahRC4Ec913YOurrCdFFGnCTdRlsFFVAbz-STKETnPfirNpbuc6N-TYMziZ89czkKZcoBJPCTuJTV9IlcTkpuGUZfwIv7GiT5uoaVLanKFrkIm_kR6yd48/s640/IMG_2757.JPG

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiULFWBFfAODaJO4ZCPeylD6RQkBgSZU0eDS5vcoxbxdxWAbcBGr0K3HdZzyBROCa-mHL-ItZZ5SnsRQGbJQjBGSZ7OILEj4Vm_nTm7E86Cdf5-5h4AyN6VIvPCD-HrN4fONyTUeQKQ6HI/s640/IMG_2758.JPG

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWrnKwrgRAwxVIks7652fdOv9J5rVEZcbrVCV6Jy0oEtf1K0csmNj7dX5CE5weWQpg6mOSwayxjzRS2BwNCwILGNNyacyzBQLLw6cp5p9jkc-nsYNr6LSiH1ab_Y0Dk4IA4zbgTJEfSa4/s640/IMG_2761.JPG



Buraları gezdikten sonra Efes'i ziyaret etme vaktim yaklaşıyordu. Bu arada gezdiğim iki kente de aşık olmuştum. Buralara aşık olan Efes'te nasıl duygular besler tahmin edemezsiniz.

Ve artık önce Selçuk’a oradan da Efes'e,

Sabah 09.00 'da Aliağa'dan bindiğim İzban ile 2,5 saatlik bir yolculuk yaptım.
Yolculuk süresi çok uzun gibi gözükse de zaman o kadar hızlı ilerledi ki nasıl 2,5 saat sürdüğünü anlamadım bile. Bir de oturarak gittiğim için benden iyisi yoktu.

İzmir halkı gerçekten çok sıcak kanlı olduklarından, yanıma kim otursa konuşma fırsatı yakalıyordum. Üstüne bir de Eskişehirli bir amcayla tanışma fırsatım oldu. Eskişehirli olduğunu kanıtlamak için kimliğine kadar gösterdi. Çok fazla göç almış bir şehir olduğundan mıdır? Bilmiyorum ama hepsi sizinle zaten konuşmak, sohbet etmek için can atıyormuş gibi gözüküyorlar ve öyle de oluyor genellikle. Bu da yolun bana kattığı en güzel şey oldu.

Bu arada siz; ben İzmir 'e giderim ve sıradanlığın dışına çıkamam derseniz size bir değil iki teklifim var. Birincisi; Efes Sahili adında bir de plaj var! Antik Kent’e de uzaklığı 10 km diye hatırlıyorum. Hem antik kent gezisi hem de denize girme şansınız bulunuyor.

İkinci teklifim de şöyle; uçaktan paraşütle atlama şansınız var. Antik kent yakınlarında ufak bir havalimanı bulunuyor. Oradan kalkan uçaklardan paraşütle atlayabiliyorsunuz.
Şuraya bilgi alabilmeniz için internet sitesinin adresini bırakıyorum.  www.skydiveefes.com 

Şimdi asıl en önemli ipucunu vermek istiyorum. Sakın suyunuzu almadan antik kente giriş yapmayın, özellikle yaz ayları çok sıcak olduğundan. Kent içerisinde bulunan Müze Kafe 'de suyun fiyatı '' 18TL '' gibi uçuk bir fiyat. Onun yerine Selçuk 'a geldiğinizde Efes minibüslerine binmeden önce suyunuzu depolamanızı öneririm. Burada suyun fiyatı 0,75 kuruş, daha ne olsun!

Bu bilgiyi de verdikten sonra devam edebiliriz.

Selçuk'tan Efes'e gitmek için minibüsün kalkmasını beklerken şoförle 10 dakika kadar sohbet etme imkanını sağlamıştım, turist sayısının azalmasından şikayetçiydi.
Bunu da Türkiye'ye artık çok fazla batılı turistin gelmemesine bağlıyordu. İnternette yaptığım araştırma söylediklerinin doğruluğunu kanıtlıyordu. Önceki yıllarda 2 milyon gibi bir ziyaret ortalamasına sahip olan Efes Antik Kenti, 2017 verilerine göre sadece 450bin ziyaretçi almış.
Bu bilgiyi de verdiğime göre yola çıkabiliriz. Minibüsün kalkmasıyla inmem bir oldu. Çok yakın iki yer otogarla Antik Kent, yaklaşık 5 dakika sonra Efes’teydim.

Minibüsten indikten sonra girişe doğru ilerliyorum.  Dikkatimi tur otobüsleri ve ziyaret alanındaki insanlar çekiyor. Çok şaşırıyorum; daha önce gittiğim antik kentlerden daha farklı ve yabancı turist sayısının çok olması beni çok şaşırtıyor. Şaşırmamla birlikte kendi kendime şu soruyu soruyorum. NEDEN?  Neden bu insanlar uzak doğudan veya batı ülkelerinden buraya kadar buraları görmeye geliyor? Sebebi çok belli, tarihe ve geçmişe sahip çıkıyorlar. Peki ben neden daha önce buraya gelmedim? Bu gibi soruları sürekli kendi kendime sordum ve sormaya da devam ediyorum.

Kendimi de sorguladığıma göre iyice pişmanlık da duymak istediğimden bir an önce kendimi içeriye atmalıyım. Daha önce aldığım müze kartımla giriş yapıyorum. Bu müze kartı süper bir şey, istediğin gibi müzelere girebiliyorsun. Kimse para istemiyor ve sizler de kesinlikle sahip olmalısınız.
Hatta internet sitesinden satın alma imkanınız var. Linki paylaşıyorum, hemen altta.
                                                               ( www.muze.gov.tr )

Giriş yaptıktan sonra, yürüyüş yolunda biraz ilerleyince uzaktan büyük tiyatroyu görebiliyorum.  Heyecanla oraya gitme isteği duyuyorum. Tutamıyorum kendimi ve yürüyüş yolunda o kadar hızlı ilerliyorum ki uzaktan büyük gözüken tiyatro yaklaştıkça devasa hale geliyor. Böyle bir şey olamaz abi, diyorum içimden sürekli. O kadar büyük ki neresinde, nasıl fotoğraf çeksem diye düşünüyorum. Tek başıma gezmenin zararı bu olsa gerek, devamlı kendi kendime konuşuyor halde oluyorum.😊

Hemen birkaç fotoğraf çekiyorum. Tiyatronun en üstüne kadar çıkıyorum ve oturuyorum. O günlerin nasıl olduğunu hayal etmeye çalışıyorum. Karşınızda bir sahne var ve o sahnede neler olduğunu neler yaşandığını merak etmemek elde değil. Birkaç fotoğraf daha çekerek ilerlemek istiyorum. Fakat ilerleme şansı zor. Nedeni ise ziyaret eden turist kalabalığı ve sizden fotoğraflarını çekmenizi istemeleri. Tiyatroda abartmıyorum 5 ,6 kişinin fotoğrafını çektiğim vardır. 😊

Tiyatrodan ayrıldıktan sonra Helenistik çeşmesini görüyorum. Bir çeşme bu kadar güzel ve özenle yapılabilirdi. Zaten özenle yapılmış olmasaydı, bunca yıl ayakta durma imkanı olamazdı.
Aşağıda büyük tiyatro ve Helenistik çeşmesinin fotoğraflarını bulabilirsiniz.


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnJCEDy0D3VB_plOApOR5JqSrHz8PoEoEnhf3BH_oSmf96WPb8tnghrhNXr3fxx8hJOyRPEgoNj-rydpuw8SItepI0F5xBw0CQRR4MZ24IoCzl6USs1UrzUSJiPniG9szKOsJIFlq_TdA/s640/IMG_2572.JPG
Helenistik Çeşmesi

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwOG5_OHuheSynHmuqXV20lIBw1ZnxBzJ39z1O5LI45RHyj_MF_5bGp1ya6SM95yYe9FmWrfzsvGfbyXzPlZv6j-nL2gpC9ynq6wnm1evwSraqZyOQEdbn6fGGUN4hSGajDWygJB6g_8A/s640/IMG_2573.JPG
Liman Caddesi

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6fAmwRD1NOWdkwfi5u_XvUt5hqoKg8OASz2WJQcYym0Bk77te4nu4-NZskRItO8JSVTxNjaUdedCEtPa8Hhyphenhyphen3DVQjEcp26_WF-0AqihJIiUA9G_8YQWnsj2akA4d1YdPR8poN8HY3f2s/s640/IMG_2575.JPG
Büyük Tiyatro


Helenistik çeşmesinden ayrıldıktan sonra, o da ne? Kalabalık insan grubu yere bakıyor! İçimden geçen ilk şey hemen oraya gitmem gerektiği oluyor. :) Mermer cadde üzerinde hızlı adımlarla ilerledikten sonra yerdeki ayak izini görüyorum. Bu ayak izinin bir de hikayesi bulunuyor. Celsus Kütüphanesi’nin karşısında bulunan aşk evini (Genel ev) işaret ediyormuş. Ayak izinin başında her zaman çok kalabalık olduğu için fazla inceleme fırsatı yakalayamıyorum ve ilerlemek zorunda kalıyorum. Mermer Caddesi üzerinde ilerledikten sonra Celsus Kütüphanesi beni bütün ihtişamıyla karşılıyor. O kadar gösterişli duruyor ki! O yapının o dönemlerde yapılmış olması bir mucize olmalı.
Kütüphanenin ön kısmında duvarlara montelenmiş kadın heykellerine mi yoksa sütunlara mı bakmam gerekiyor? Nereye bakacağımı şaşırıyorum! Daha önce öğrendiğim bilgilerden o kadın heykellerin anlamları olduğunu hatırlıyorum. ''Akıl''- '' kader ''- ''ilim '' ve '' erdem ''öğelerini temsil ettiklerini biliyorum. Bilgi edinerek gittiğim için heykellerle kütüphane arasındaki bağlantıyı daha iyi kurabiliyorum ve hayranlığım kat ve kat artıyor. Ayrıca o heykellerin gerçek olmadığını, gerçek heykellerin Avusturya'ya inceleme için gönderildiklerini ve geri gelmediklerini öğreniyorum. Kütüphane dışarıdan iki katlı gibi görünse de yapı tek katlı ve yüksek tavanlı olunca içerisine girdiğimde ikinci bir şoku yaşıyorum. Kütüphanenin Kuretler Caddesi üzerinden, heykellerin yakın plandan ve kütüphane içerisinden fotoğraflarını çekiyorum.


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVI-WJ1hj6bkSxjenHeURY1nPyH5fDmdhzCS3QuPeKPFQWtRRYI8vNra-gNFlpCP8tkVLsjscxTso7X5uiU7MfM784lAHBRRuMM41wyg7EFcEuCBVyHpLUl7C73PY7v9sqA4E9KFxhhDw/s640/IMG_2617.JPG
Celsus Kütüphanesi


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhV72iigKBY6Ru0MOgLvoJbpp4YTAncYH50Ka3bbKaRyS-xbpTcZJda6DdAnqZm2uX_wXgjE03gg1cCY_dHLvvFvsWe8EIh6jrevF4J-6sjoMpv4YtcQMElc7JLwxF34V1SukwXzpeB6tE/s640/IMG_2601.JPG


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4Aue5lA8_xqBnJFd8tZ1MrSP6TKSWkAIBPtrG4WOcFlYLj0qByQnkR-UO_2xzDr5G5OI1FS49JUJ-WUhCBmnj81iTg-VLo54GptEAve9KCTSp1YlmCJaW9FKwVfzeKRZ35p2rBMOfzQ4/s640/IMG_2610.JPG

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSR_Ig1BjOnNro96FP9iLXiT-Griz1_slAkibPt5Y9m7nbZwEaKsMsm-6z6e8GtA006c-JQgsCw1jCXgF_ReSypfEEYg9-B9D8M9DrL0mlY3O6u8y7AsZ9sIXiAeA_MyNW3i-YOlWj9vg/s640/IMG_2605.JPG


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheZ8VByBOb2iRJHVuw8Zzu6VZ2Yzj5hegSyZsFzgDrsJoSszbwWi4Xyx4dWUVdLKhyphenhyphenBRqnjrMTZPSoGkxDtYLFq_inFA2kX0lgUT5h4TvZPWP6wX-DnJmwv533-rrWz1l4zeFWsIAU3iA/s640/IMG_2609.JPG


Kütüphaneden ayrılmak istemesem de diğer yerleri gezmem gerektiği için yoluma devam ediyorum. Tabii hala ara ara arkama dönüp kütüphaneye uzaktan bakmaya devam ediyorum!!
Kütüphaneden ayrıldıktan sonra, restorasyon çalışmalarının devam ettiği Yamaç evlere ulaşıyorum. Yamaç evlerin en büyük özelliği yerden ısıtmalı olmaları. Lükse bak arkadaş!!
O zamanlarda böyle bir şeyin olduğunu öğrenmek beni iyice şoke ediyor. İçerideki restorasyon çalışmalarından dolayı giriş yapamıyorum. Heyecanım gittikçe artmaya devam ediyor!! Sırada ise Hadrian Tapınağı geliyor. Tapınak dört adet sütundan oluşuyor. Dört sütunun yapılış amacı üzerlerinde imparatorların heykellerini taşımak. Heykeller kayıp olduğundan sadece sütunları görebiliyorum. Bir de tapınak üzerinde kabartılmış kadın figüranları mevcut.

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzP28Uornb3trmrTeuc17ZXgmI9Lr0VsN8IcAUqUT6WtLxvRc6Ay4GBHKJyvB06Vkr1YuTXA7WlH13qawmO7sm21BRNv0qeZUo0Taimf4MQINwS6t00jf1RsgvuJBAlDhf6zh7lXCg1NA/s640/IMG_2583.JPG
Hadrian Tapınağı
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCm9vS8ObpHz0fCywfBbP2ZHvC_MXDIdNcjZb7SIx7Lg8Xy2Amgo4ryzrtO-qizCgyHnfhpfGbDaBevqlEf7L7G2rOhqeSoOrsszHQwDOUwRlAyYPKjQB2wsl_H8NcOu5hNpUpX-qnsjY/s640/IMG_2582.JPG


Hadrian Tapınağı’nın da bulunduğu Kuretler Caddesi’nde heyecanla yukarıya doğru ilerliyorum. Bu sefer de 70 ile 80 yaşları arasında uzak doğudan gelen bir turistle karşılaşıyorum. Bu adamın bu yaşında buraya geliş amacı benim için çok önemli!! Onu buraya getiren neydi? Onu buraya getiren şey neden beni daha önce buraya getirmemişti! Kentin içerisinde gördüğüm her şey, buna kişiler de dahil, beni şoke ediyor!!

Kuretler Caddesi’nde ilerlerken cadde yokuş ve kalabalık olduğu için çok rahat edemiyorum. Fotoğraf çekmenin de çok fazla mümkünü yok. Hızlı şekilde ilerlemek zorunda kalıyorum.
Kuretler Caddesi üzerinde sırasıyla Memmius Anıtı, karşısında zafer tanrıçası kabartması ve Dominitianus Tapınakları’yla karşılaşıyorum.
Biraz daha ilerledikten sonra kalabalıkla birlikte ticaret merkez olarak geçen Bazilika 'ya ulaşıyorum. Bazilika tüccarların alışveriş yaptıkları ve sahafların bulunduğu yer olarak biliniyor.



https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlEl2MBcCOSRbZRZdrPN83EA4QRLlbW2GeTCzchF7tsRwCN7REjEruo87ORafDIOC49kAv5GfACngM49PFZjzupkgIDeN4mWbZAIih4VWxYXvMzM9qFGdVkcnshIbqgEog1yQPOya51OM/s640/IMG_2587.JPG
Bazilika
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsi-A8pI7CDxo4H8PjSQZ1281u5Krw_pOaPGF8nEcEdStD9CBXRuwq1meNx9AZtwDnF3YDiwvPa1Qs0pfsTIm51ax86ZjX_frc9SsQhaVoQlH5csSLN2HljtbRdEYx8BNKMDiIZ6xKW44/s640/IMG_2585.JPG



Çok kalabalık ve sıcak olmasından dolayı Meryem Kilisesi’ne geçmek için geri dönüyorum, Meryem Kilisesi giriş bölümünde olduğu için orayı sona bırakmıştım. Büyük tiyatro karşısında bulunan liman caddesinden Meryem Kilisesi’ne ulaşabiliyorsunuz.

Meryem Kilisesi’nin diğer yapılara göre daha kötü durumda olduğunu fark ediyorum. Meryem Kilisesi’nin, Efes Antik Kentin en büyük yapılarından bir tanesi olduğunu bilgi tabelasından okuduğumda öğreniyorum.
Ayrıca Meryem Kilisesi’ni Meryem Ana evi olarak biliyordum ve öyle olmadığını yine bilgi tabelasını okuduğumda fark ediyorum. Meryem Ana Evi’nin Efes'e 10 km uzaklıkta öğreniyorum.


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigVc-66a1Twy44HltMVrLLt5-JSkYt2c9mAnE49ODrqDpUlyDEKZCnQRJdQ_1E6Jtty7BlOQHYX8UCKeqxwgXYXvsiccNzHimW4JhKWVWjZiUdmnZjw0Mqosn19fvT5N3GELB84F8MCcE/s640/meryem+kilisesi.jpg
Meryem Kilisesi

Efes ziyaretimi şimdilik burada sonlandırıyorum ve kendime tekrar geleceğime dair söz veriyorum.
Bu kadar güzellikten sonra o kadar yol çekilir mi bilemiyorum tabii ki. Antik kentten ayrıldıktan sonra tur otobüslerinin bulunduğu yerin karşısından
Selçuk minibüsüne biniyorum ve 5 dakikalık kısa bir sürede Selçuk merkezinde bulunan otogara ulaşıyorum. Buradan da yürüyerek tren garı 5 dakika.
İzban saatlerini bilmek çok önemli burada, garda bekleme sürenizi en aza indirmeniz iyi olur. Ben o şekilde yaptım ve çok beklemek zorunda kalmadım. Gerçi beklerseniz de çok sıkıntı olmaz, merkezde olduğunuz için yemek yeme salonları ve çay, kahve içebileceğiniz yerler mevcut; belki de Selçuk merkezi de bu sayede gezme şansı yakalayabilirsiniz.

ÖZETLEMEK OLURSA;

Efes çok büyük bir alana yayıldığından dolayı geziyi birkaç güne yaymam gerektiğini anladım. Ve siz de ziyaret edecekseniz bu şekilde yapmanızı tavsiye ederim. En kısa zamanda, yarım bıraktığım gezimi tamamlamak istiyorum. Telefona aldığım notlar üzerinden yazımı tamamladım umarım yanlış bilgiler vermemişimdir. Malum havanın sıcak oluşundan dolayı kafama güneş geçmiş olabilir. Bir dahaki ziyaretimde ise kesinlikle video çekerek ilerleyeceğim.

Geziden sonra çok fazla düşünme fırsatım oldu. Türkiye buna benzer birçok antik kent ve müzeye ev sahipliği yapmasına rağmen neden tanıtımları yapılmıyor ve büyük gelirler elde etmiyoruz? Emin olun, buralar farklı ülkelerde olmuş olsaydı çok güzel değerlendirilirlerdi!


Okuduğunuz ve yorum attığınız için teşekkür ederim.

Umarım ulaşım ve gezimle ilgili verdiğim bilgiler sizlere faydalı olur.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖZLENİLEN BEYAZ ŞEHİR : Belgrad

BEN KİMİM ?